Alışveriş ve Reklam

Geçmişten günümüze reklamcılık nasıl başlayıp ilerledi? Reklamcılık ticareti nasıl etkiledi? Senin ticaretinin boyutunu reklamcılık ne kadar etkileyebilir?

Reklamcılık sektörü 1950’lerin yarısından sonra televizyonların yaygınlaşmasıyla altın çağını yaşamaya başladı. Otomobil ve restorant firmaları bu reklamlarda öncü isimler olarak yerlerini aldı. 2.dünya savaşı sonrasında 1946-1964 yılları arasında o dönemin değerlerinide koruyarak reklamcılık etik bir biçimde, dürüstlüğü ve doğruluğu yansıtan yaklaşımlar sergilemeye başladı.

1975’li yılların sonlarına doğru gazete, dergi, radyo ve televizyonlarda yayınlanan reklamlara harcanan bütçeler milyar dolarlara ulaştı. Kişisel bilgisayar endüstrisinin başlangıcı 1977 yılıydı. 1980’lerde çeşitli teknolojilerin yaygınlaşmaya başlaması o zamanlardan reklam çağının devleşerek firmalara nasıl katkılar sağlayacağının habercisiydi.Video oynatıcılar, uzaktan kumandalar gibi tüketicilerin ilgisini çekmeye başlayan bir çok unsur zamanla evrilerek reklamın yapı taşlarını oluşturacaklardı.

1994’de masa üstü bilgisayarların ve internetin yaygınlaşmasıyla web sitelerinde reklamlar yaygınlaşmaya başladı. İlk web sitesi reklam banneri 30 bin dolar karşılığında 12 hafta süresince yayında kalarak %44 tıklama oranı aldı.
İnternet dünya çapında gittikçe büyüyen hacmi ile ticaret ile uğraşan isimleri birer birer içine aldı.Bunlar sonucunda e-ticaret siteleri kurulmaya başlandı ve online alışverişler tüketici için sağlayacakları kolaylığa göre tercih nedenleri oldu.
1900’lerin ortalarında, 300 milyon dolar olan reklam harcamaları; 2000’lerde üçe katlandı.İnternet ortamında aktif olan kullanıcılar hızlı tüketebilsin diye insanların her hareketleri izlenmeye ve kaydedilmeye başlandı.Bu veriler dönüşümlü reklamlar için altın değerindeydi.

‘İnsanlar doğar-tüketir-ölür.’
İnsan olmamızın bir parçasıdır tüketmek. Yaşamak hayatta kalmak ve yaşatmak için yüzyıllar öncesinde bile tüketmişiz. Avcılık yaparak doğadan almışız, göç ederek başka diyarlardan bulmuşuz. Para yokken bile değiş-tokuş yani takas yöntemi ile alışveriş yapmışız. O zamanların alışverişi bizim şimdilerde çok sık kullandığımız C2C yöntemi ile yapılan alışverişin bir evresiymiş meğer. C2C("consumer to consumer”) tüketiciden tüketiciye olan alışveriş yani günümüzdeki sahibinden.com gibi sitelerden tükettiğimiz nesneleri yine takas yönetimi gibi kullanıcıdan kullanıcıya satmaya başlamışız. Tabi ki yüzyıllar öncesine göre şu an yaptığımız alışverişlerde ödeme noktasına gelinceye kadar bizi doğrudan ve dolaylı yollardan etkileyen onlarca unsur var ama itiraf etmeliyim ki bir reklamcı olarak alışveriş güdümümüzü etkileyen en önemli unsur 2000’li yıllarda reklam yayıncılığı metodunun birey birey hedeflenerek işlemeye başlaması.

Ben satıcıyım elimde bir ürün var mesela şey telefon kılıfı hemen bir reklam hazırlıyorum. Düğmeye tık.Pat bilmem kaç km ötemde belki firmamın adını bile duymayan mağazamın yerini bile görmeyen Ecesu tamda google amcada pembe kaplı telefon kılıfı ararken önüne benim reklamım düşüyor, Ecesu buna bayılıyor tık sepete ekle, ödeme yap ve onayla sonra ding dong kapısında.
Reklam sektörü internetin cepte taşınır hale gelmesi ile ticaret hacmini ve bu pazar alanlarında yer alanların ticari hacimlerini büyütmekte büyük rol oynamış ve oynamaya devam etmektedir. Hatta öyle zamanlar geleceği söyleniyor ki tüm mağazaların sanalda bir yer kaplayacağını yani her mağazanın bir domaini olmasının zorunlu tutulacağını şu an bu girişimi yapmayanların 6-7 dolar gibi küçük bütçelerle alınabilen alan adı isimlerinin ilerleyen zamanlarda çok pahalılaşacağını ve buralardan söz yerindeyse arazi satın almayanların ileride bu konularda çok zorluklar yaşayacağından söz ediliyor.

En tatlı ve gafletle harcanan şey baba parasından bile önce ‘’Zaman’’dır. Zamanınızın, yapacaklarınızın ve yapmak istediklerinizin kıymetini bilin. Ve bir adım atın…

 

 

H. FURUNKOYAK